Keyf-i Deniz

Lüfer Hakkında

Karadeniz, Akdeniz ve bilhassa Türkiye boğazları ve Marmara’ya mahsus bir balıktır. Adını Yunanca lufariden alan bu balığın teknik adı perca lopharidir. Eti beyaz, lezzetli ve pek makbüldür. Lüfer, yüzgeçleri dikenli ve kemik dokusu tam olan balıklar familyasındandır. Lüfer, yüzgeçleri dikenli ve kemik dokusu tam olan balıklar familyasındandır. Lüferin rengi açık zeytuni ve gümüşidir. Lüfer, umumiyetle 20 santimetre boyunda bir balıktır. Daha ufakçasına sarıkanat, ondan ufağına çinekop denir. Boyu otuz beş santimetre ve ağırlığı bir kiloya kadar varan ve hatta aşan lüfer azmanı kofana adını alır.Lüfer aç gözlü, dişleri keskin ve kuvvetli bir balıktır. Üstlerine şiddetle atılarak küçük balıkları yer; bilhassa izmarit, istavrit ve hatta uskumru, zargana gibi balıkları pek sever.Lüfer olta ile tutulur.Lüfer oltasının bedeni siyah kıldan ve Japon mesinası denilen beyaz bağırsaktandır.Usta balıkçılar ince oltayı tercih ederler.Yakalandığı zaman büyük bir mukavemet gösteren lüferi oltayı koparmadan çekmek için büyük bir ustalık lazımdır.Lüfer zamanına ve mevsimine göre güneşin batmasıyla başlayan bir iki saat içinde veya bütün gece yahut da hem gece ve hem gündüz avlanır.Hem gece ve gündüz avlandığı devir, lüferin bollaştığı ve nispeten aptallaştığı devirdir. Lüfer, Karadeniz Boğazı’nın dışından başlanarak Boğaz’ın hemen her tarafında, Sarayburnu açıklarında ve mevsim sonunda Haliç’te iki köprü arasında ve bilhassa Galata köprüsünün iç tarafında avlanır. Balıkçı tabiriyle, lüferin Köprü’ye inmesi, bir taraftan bollaştığına, bir taraftan da mevsimin sona ermesinin yaklaştığına alamettir. Gerçekten Köprü’ye indikten bir ay kadar sonra lüfer mevsimi sona erer. Lüferin en makbul balıklar arasında bulunuşu ve avının yukarıdan beri anlattığımız gibi zevkli ve heyecanlı oluşu yüzünden gerek profesyoneller gerek amatörler bu balığın avına geniş ölçüde rağbet gösterirler. Lüfer çok lezzetli bir ızgara balığıdır.